- hizâne
- arapça خزانه hazine. hizâya gelmek 1.boyun eğmek, itaat etmek, kabullenmek. 2.sırayı bozmadan durmak. hizâya girmek sıra olmak.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
hizâne — (A.) [ ﻪﻥاﺰﺧ ] hazine … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HIZANE — Bir şeyi bir şeye ilâve etmek. * Fık: Hak ve salâhiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması. * Bir şeyi kucağına almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİZANE — (Hizânet) Hazine, kıymetli mücevheratın saklandığı yer. * Hazinedarlık. * Mc: Kalb, gönül, hatır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAZİN — (Hızane. den) Hazine nâzırı. Bekçi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIDANE — (Bak: Hızane … Yeni Lügat Türkçe Sözlük